İki takımın küme düşmesi matematik kesinliğe kavuştu. Üçüncü ise, son nefeslerini alıp vemekte olan komadaki çok ağır bir hasta durumunda.
Şampiyonluğun iki adayının nefes nefese yarışları aynen devam ediyor. Biri, sadece burun ucu farkı ile, diğerinin önünde.
Sahada yarış bütün hızı ile sürerken, saha dışında da, bu yarışın keyfini kaçırmaya yönelik gayretler giderek hızını artırıyor maalesef.
Suçlamalar, komplo teorileri, yargısız infazlar gırla gidiyor. Şampiyon olacak takıma atılacak çamurlar şimdiden hazırlanmış durumda.
Fenerbahçe 73, Trabzonspor 60 gol atmış, iki takım da 73 puan toplamayı başarmış bu güne kadar. 31 maçta lider 23, ikinci ise 22 galibiyet almış. Takmayın kafanıza başka şeyleri, bu kadar golü bu takımlarımız attı, bu kadar puanı, bu kadar galibiyeti bu takımlarımız elde etti. Yoksa başkalarının hediyesi olarak açıklanamaz bu başarıları.
Mühim olan, kaleci Volkan’ın, Onur’un, Tolga’nın o cansiperane kurtarışları, Alex’in akıl dolu oyunu, Burak’ın bitmek tükenmek bilmeyen hırsı, Gökhan’ın inanılmaz enerjisi, Selçuk’un ağırbaşlı görev bilinci ve daha niceleridir.
İki takımın futbolcuları da, haftalardır, aylardır hiç durmadan çalışıyorlar ve sahaya çıkıp ellerinden geldiği kadar emeklerini sergiliyorlar bize. Tıpkı diğer takımların, diğer oyuncuların yaptıkları gibi. Geriye unutulmaz anlar, unutulmaz anılar kalıyor.
Elbet bütün takımların gücü, bütün oyuncuların yetenekleri eşit değil. Bütün oyuncuların her maçta aynı performansı göstermeleri de mümkün değil. Onların da iyi günleri, kötü günleri, umulmadık zamanlarda umulmadık işler yaptıkları oluyor. Bazen boş kaleye topu atamayan bir oyuncu, bazen de topu iğne deliğinden geçirip golü atabiliyor. Futbolun güzelliği de burada zaten.
Bırakın hatalı çalınmış üç-beş hakem düdüğünü, boşverin kirli komplo teorilerini ! Bunların hiç biri bu uzun yarışta bir takımı şampiyon yapmaya da küme düşürmeye de yetmez. Kendinizi inandırmayın, bir takım gizli güçlerin sezon başlamadan önce, “şu takım şampiyon olsun, bunlar da küme düşsün” diye hain kurgular yaptığına. Unutmayın, o zaman takımınızın başarısına da saygısızlık etmiş olursunuz.
Bilin ki, başarılar da, başarısızlıklar da, onları elde edenlerin eserleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder