"Güzel müziği ayırt edemeyen insana, eşek kulağı yakışır" Apollon

3 Mart 2011 Perşembe

“DİGİ ......!?” YÖNETİCİSİNE AÇIK MEKTUP





Aziz Kardeşim,

Yöneticisi bulunduğun kanalda, emrin altında çalışan hanımefendinin ağızına tuttuğu mikrofon aracılığı ile tek kale oynarak, sayenizde blogları elinden alınmış günahsız kamuoyuna verdiğin“hukuk” derslerini dikkatle dinledim. Eğitimin nedir bilmiyorum ama, halinden, tavrından, Bernd Schustervari edandan, arka planında görüntülettiğin şirketinin varsıl görüntülerinden, mutlaka önemli bir şahsiyet olduğun hiç şüphesiz. Ama benim hem bir “hukuk diplomam” olduğu için, hem de sayenizde mağdur edildiğim için, söylediklerin hakkında yorum yapma hakkımın bulunduğunu düşünüyorum.

Hemen baştan söyliyeyim ki, dediklerinin hiç birine katılmıyorum. Söylediklerin, eski tabirle “mugalata”, yeni tabirle ise “temelsiz ve anlamsız boş laflar”dan ibaret !

Kanuni Süleyman edası ile 400 avukat ve 400 uzman ile “yasa dışı işler yapanlara karşı” savaş açtığınızı söylüyorsun. Helal olsun ve dahi gazanız müberek olsun ! Her kim ki yasa dışı bir halt karıştırıyor ise, hem allahtan, hem de hukuktan tez elden cezasını bulsun. Buna sen ve şirketin vesile oluyor ise, allah sizden de razı olsun ki, ben ve benim gibi düşünen milyonlar arkanızdadır hiç şüpheniz bulunmasın güzel kardeşim !

Buraya kadar tamam ama, peki senin ve şirketinin bu mübarek savaşında taraf olmayan, hatta sizi destekleyen ve hatta müşteriniz olan benim gibi milyonlarca masum insanın yok yere cezalandırılmasına, canlarının yakılmasına ne diyeceğiz !? Belli ki, halen oturduğun koltuğu ve o koltuğu güzel bir maaş ile sana kullandıran sahibini korumak dışında, başkalarının hukuku seni hiç ırgalamıyor. Size göre biz, olsa olsa sizin kutsal savaşınızdan seken kurşunlarla telef olmuş “eğitim zayitları”ndan ibaretiz herhalde !

Akıl vermek gibi olmasın ama, senin şifreli naklen yayınlarınızı birileri çalıyor ise, avukat ve uzman sayısını onda bir’e indirip, tasarruf edeceğiniz paralar ile “yürütülmesi mümkün olamayacak” şifreli yayın yapmanın teknolojik yollarını bulsanız daha iyi olmaz mı !? Şayet beceremiyor iseniz de kabahat bizde mi !? Yok eğer derdiniz “naklen yayınlardan sonra görüntülerin yayınlanması” ise, zaten başta TRT, bir çok açık kanal bu görüntüleri yayınlıyor. Oynanmış bitmiş maçların görüntüleri nedeniyle “pire için yorgan yakmaya” değer mi !?

Her ne ise, “hamama giren terler”miş, bunlar sizin meseleleriniz. Ama ben ve benim gibi size en ufak bir yamuk yapmamış milyonlarca insan, neden sayenizde cezalandırılıyor !? Hukuk, hak demektir, haklar demektir be kardeşim, üç beş haşaratı yok etmek için koca bir ormanı yakmak hiç hak olarak kabul edilebilir mi !? Oradaki diğer canlıların günahı nedir !? Cevabı ben vereyim sana mühüm kardeşim ; bu hak değil, olsa olsa hakkın kötüye kullanılmasıdır.

Ortaya çıkan sonucun adil olmadığını senin de kabul ettiğin kestiğin kelamların satır aralarından anlaşılıyor. Ama bu olumsuz sonucun sorumluluğunu, “google” gibi, “blogspot” gibi başka şirketlere yüklemeye çalışıyor ve şirketinin günahsız olduğunu söylüyorsun. Ama haksızlık haksızlıktır aziz kardeşim ve haksızlığın büyüğü küçüğü de olmaz. Eğer ortada haksız yere mağdur edilmiş milyonlarca insan var ise, buna sebep olanların cümlesi de bundan dolayı sorumludur.

Bana ne Google’dan moogul’dan ! Bu kararı aldıran ve milyonlarca günahsız Türk Vatandaşı’nın mağduriyetine sebebiyet veren sen değil misin, senin şirketin değil mi !? Dişinizi Google’a geçiremeyince cezayı bizlere kestirenler, hesabı bize ödetenler siz değil misiniz !? Yoksa yeni bir uygulama başladı da, hakim durup dururken kendi kendine mi karar veriyor !?

Bize “gidin onların kapısına, derdinizi onlara anlatın !” diyorsun. Senin kimlik kütüğünde de Türk Vatandaşı, şirketinin unvanında da “Türk” yazılı değil mi !? Biz vatandaşız yani kardeşim, üstelik bir çoğumuz da şirketinin müşterisiyiz. Bizler “Google”ın, “blogspot”un umurunda olmayabiliriz, ama “senin elinle şirketinin attığı taş” incitmez mi sanıyorsun bizi !? Bizi kendi vatandaşımız olan senin gibi değerli kardeşlerimiz düşünmedikten sonra, elin yabancısı niye düşünsün !? Hele 400 avukat ordusuna sahip senin ve şirketin gibi güçlüler bunlara diş geçiremiyor ise, bizim gibi böcekler ne yapabilir ki !? Baksana o büyük gücünüz ancak kendi vatandaşınıza yasak getirmeye yetebilmiş, oysa eliniz değmişken Google’ı dünyada yasaklatabilseydiniz keşke ! Hiç şüphesiz ki, bu durumda milli sınırlarımız dışında yine yayınlarız meraklıları tarafından yürütülmeye ve izlenmeye devam edecektir.

İşte senin anlattığın ve uygulamaya koydurtmayı başardığın “hukuk”, kısaca “dişi dişine geçene” hukukundan ibaret. Ama iyi bilesin ki, insanların vicdanında ne sen, ne de şirketin bu sorumluluktan yırtamayacaktır güzel kardeşim !
 
Şimdi  yücelerdeki makamında iken bizleri uğrattığın mağduriyet umurunda olmayabilir ama, senin verdiğin örnekten gidersek, mesela şayet bir gün oturduğun apartmanda bir başkası suç işledi diye seni suçsuz yere cezaevine tıksalar, ya da komşu kanalda suç işlendi diye senin kanalını da haksız yere yasaklasalar, acaba o zaman da aynı tavırlarınla yükseklerden bakarak bu nutukları attırabilir miydin !? “Şeriatın kestiği paramak acımaz” derler ama, ya “şeriat” suçlunun parmağının yerine maazallah senin bir organınını kesiverse yine de canın yanmaz mıydı dersin !?

Bak sevgili kardeşim, durum şudur ki, sen şirketinin çıkarları uğruna, milyonlarca düzgün insanı mağdur etmiş bulunuyorsun. İşin daha da vahimi, üstelik bunu kendine hak olarak görebiliyorsun. Kendi canını koruyacağım diye, dünya kadar masum insanın canı alınabilir mi !? Böyle bir durum hiç hak diye kabul edilebilir mi !?

Ama günahsız milyonları mağdur ederek hak elde etmenin kimseye bir faydası olmayacağını iyi bil sevgili kardeşim. Hele de, “hukuk”un,  sadece 400 avukatından birinin bir mahkemeden almayı başarabildiği bir karardan ibaret olduğu yanılgısına düşüp de onun arkasına saklanmaya çalışma sakın. Geniş anlamda “hukuk”, insan haklarıdır, insanlığın ortak vicdanı, ortak değerleridir. Tabii bunu anlayabilenlere !

Aldırdığınız “yasaklama” kararı sana ve şirketine hayırlı, uğurlu olsun ! Bundan ne fayda elde edeceksiniz bakalım !? Haksız yere canının yanmasına sebebiyet verdiğiniz milyonlarca insanın ahını alırken, bundan sonra şirketinizin itibarının yükseleceğini, marka değerinin artacağını düşünmüyorsunuzdur umarım !

Senin umurundadır veya değildir aziz, güzel ve muhterem kardeşim ama, ben seni ve şirketinin ismini kafamda yazılması gereken çok mutena bir yere, bir güzel yazdım. Seni temin ederim ki, milyonlarca insan da benim gibi yapmıştır.

Güzel bir atasözümüz vardır bilirsin : “KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER”

Pirus zaferiniz kutlu olsun !

Derin saygılarımla ...

Hiç yorum yok: