"Güzel müziği ayırt edemeyen insana, eşek kulağı yakışır" Apollon

19 Mayıs 2011 Perşembe

12’YE 1 KALA : Bu yarış, benim gönlümde sona erdi !


Süper Lig’de başa yarışan iki takım, pistteki son düzlüğe de kafa kafaya çıktılar artık. 1 dakika sonra da onlardan biri, en fazla santimetre farkı ile, yarışı kazanacak.

Son düzlükteki mücadeleyi de yine keyif ve heyecanla izleyeceğim elbet. Ama yarış benim gönlümde 12’ye 1’kala sona erdi. Çünkü, sonucu ne olursa olsun, ben bu yarıştan büyük zevk aldım ve ipi de, haketmiş olanlardan birininin göğüsleyeceğini biliyorum artık.

Keşke yarış bittikten sonra, iki rakip kendi renklerini taşıyan bayraklarını sırtlarına koyup, elele tribünleri selamlayabilseler ve seyirciler de, hangi takıma gönül vermiş olurlarsa olsunlar, ayağa kalkıp alkışlasalar onları.

Kimileri “yapar”, kimileri “konuşur” ; kimileri “üretir”, kimileri  onlardan “sebeplenir”. Bir yanda, er meydanındaki emekler ter olup inci yağmurları gibi güzellikler sunarken, öbür yanda da, sebeplenmeye çalışanların kirli çeneleri bütün hızıyla zahmetsizce çalışmaya devam ediyor maalesef. Ama tablo ortada, ne komplolar icad ederlerse etsinler, gerçeği değiştirebilmeleri mümkün değil.

Bakın, oynanmış olan 33 maçta, Fenerbahçe 80 gol atmış, 31 gol yemiş ve 25 maçı kazanmış. Trabzosporn’un ise sadece 2 yenilgisi var. Attığı 65 gol rakibinden az ama, yediği 23 gol de öyle ve 24 maçı kazanmış. İkisi de 79 puana sahip. Bu puan, 18 takımlık bir lig için, şampiyon olmayı rahatça hak ettirecek kadar yüksek bir puan seviyesi. En yakın takipçilerine tur bindirmiş durumdalar ki, onlarla aralarında 21 puan fark var. 16 rakip unlarını eleyip eleklerini duvarlarına asmışlarken, onlar bütün güçleri ile mücadeleyi nefes nefese sürdürmeye devam ediyorlar. Aralarında yaptıkları bilek güreşlerinde de eşitlik var. İkisi de kendi evlerindeki güreşte galip geldiler. İkisinin de, onun bunun münasebetsizlikleri nedeniyle oynanmadan elde ettikleri, “hükmen” hediye edilmiş beleş puanları yok.

Daha ne olsun, bu tabloyu kendi emekleri değil de, başkaları mı hediye etti onlara !?

Maraton yarışında, stadyumdaki son düzlüğe omuz omuza giren iki rakip yarışçı yarış bitene kadar nasıl ayakta alkışlanırlarsa, ben de iki takımı öyle ve yürekten alkışlıyorum. Darısı, son düzlükte yarışı sürdürebilen daha fazla yarışçıyı görmeyi dilediğim, önümüzdeki sezonların başına...

Not : Cem bu hafta “okuyucu sorusu” ile biten bir yazı yayınlamadı. O halde ben sorayım  bari ! Cevap için, Pazar günü saat 20.00’ye kadar vaktiniz var.

Okuyucu Soruları :

(Sorular sadece Fenerbahçe ve Trabzonsporlular için değildir. Lütfen önce taraftarı olduğunuz takımı belirterek cevap veriniz).

1)      Bu sezonki yarıştan zevk aldınız mı ? Aldınız ise neden ve ne boyutta ? Almadınız ise, neden ?
2)      Fenerbahçe şampiyon olursa, neler hissedersiniz ?
3)      Trabzonspor şampiyon olursa neler hissedersiniz ?
4)      Fenerbahçe şampiyon olduğu taktirde, bunda saha dışı kirli etkilerin rol oynadığını düşünür müsünüz ?
5)      Trabzonspor şampiyon olduğu taktirde, bunda saha dışı kirli etkilerin rol oynadığını düşünür müsünüz ?
6)      Gelecek sezon sizce hangi takım şampiyon olur ?

O.K.

Hiç yorum yok: