"Güzel müziği ayırt edemeyen insana, eşek kulağı yakışır" Apollon

22 Kasım 2010 Pazartesi

Marsyas'ın Not Defteri 22.11.2010

Fenerbahçe 5 – Bucaspor 2

Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını devam ettirmesi için olmazsa olmaz maçlardan biriydi. Özellikle Gaziantep maçında kaybettği 3 puanla birlikte kredisi tükenen ve artık şampiyonluk açısından haciz sürecinin kapısında olduğu bir maçtı. Öncelikle Aykut hocayı cesurca genç oyuncuları takıma kazandırmasından dolayı tebrik etmek lazım. Maçın başında Gökay seçimi herkesi şaşırtmıştı. Fakat orta sahada Emre’nin yokluğunda orta saha pres eksikliğini, mevcut kadrosuyla en sonunda çözdüğünü bize göstermiş oldu.  Gökay özgüvenini kazanırsa orta sahanın vazgeçilmezlerinden olacaktır. Cristian’ın saha içindeki isteksiz ve oyun disiplininden kopuk tavırlarından dolayı çok fazla tepki almasına rağmen, Aykut hocanın ısrarla onu oynatmasının nedeni Stoch, Niang ve Alex üçlüsünün defansa katkılarının çok az olmasındandır. Sağ kanatta Kazım ve Dia yerine Mehmet Topuz’la başlayarak Aykut hoca Gökhan Gönül’den en fazla verimi almayı başardı. Mevcut kadroda sağ kanatta Gökhan’ın en iyi anlaşabildiği isim hiç şüphesiz Mehmet Topuz. Gökhan – Mehmet uyumu Zico döneminin Deivid – Gökhan uyumunu hatırlatmaya başladı. Mehmet topu Gökhan’a verdikten sonra içeriye kat ederek Gökhan’a boş alan yaratıyor. Bu mevkide Dia ya da Kazım olduğunda iki oyuncuda çizgeye inmek istedikleri için ya Gökhan’ı görmüyorlar ya da önünü kapatıyorlar.

Antrenmanlarda Yobo’yu ön libero ve Gökhan’ı Okan’ın önünde sağ açık oynatarak Aykut hoca oyuncularından en fazla verimi alabileceği alternatifler arıyor. Özellikle arka ikilide güven veren iki oyuncu olduğu takdirde Yobo’yu Cristinan’ın yerine ön liberoda oynatmak takımın defansif sorunlarını çözebilir. Fenerbahçe’nin yediği gollerin çoğunun Yobo’nun oynadığı tarafdan geldiği bir gerçek. Fakat bunun en büyük nedeni sol bekde Caner ya da Santos’un top kayıplarından dolayı hem sol stoper hem de sol bek görevini aynı anda yapmak zorunda kalması. Santos da Arjantin’e karşı oynadığı milli maç performansından eser yoktu, adeta mağlubiyetin intikamını arjantinler içerek almış gibiydi. Yobo’nun çok az sarı kart gördüğü için iyi adam markajı yapmadığına katılmıyorum. En etkili defans ceza görmeden rakibi durdurabilen defanstır, tabii Vedat İnceefe gibi rakibini ısıran defans oyuncularına alıştığımız için bize garip gelebilir.

Fenerbahçe’nin forvet oyuncuları ligin açık ara en yetenekli oyuncularından kurulu. Fakat oyunu tek yönlü oynadıkları için takım her maçta gol yemeye mahkum oluyor. Aykut hoca her ne kadar Mehmet Topuz ve Gökay tercihlerinde haklı olsada, Dia’yı Stoch’un yerine oynatmalıydı. Dia ve Niang’ın beraber oynadığı maçlara Fenerbahçe 3 gol ortalamasıyla çıkıyor. Stoch’un yetenekleri ortada, fakat bu oyuncunun uyum sürecinin bu kadar uzamasına anlam vermek çok zor. Niang’a ve Alex’e sol kanattan vermek istedikleri pasların hemen hepsi top kayıplarına dönüşüyor. Bunun en önemli nedeni takım arkadaşlarının hangi yöne koşu yapacaklarını kestirememesinden kaynaklanıyor. Fenerbahçe’nin attığı ikinci golde Niang’ın Alex’e verdiği pas uzun seneler sahalarda görülmemiş bir davranıştı. İbrahimovic ve Eto gibi forvetlerin normalde kendilerinin vurucağı bir pozisyonda daha musait olan Alex’e vermesi ne kadar iyi bir takım oyuncusu olduğunun bir göstergesidir.

Oynadığı maçların ilk yarı skorları sayılsa Fenerbahçe 32 puanla lider konumunda olurdu. İkinci devrelerde fiziksel düşüşten kaynaklanan konsantrasyon eksikliği ve özellikle bek oyuncuların fazla ileriye çıkmalarından dolayı ligin ikinci devrelerde en fazla gol yiğen takımlarından biri Fenerbahçe. Bu konsantrasyon sorununun kısa vadeli tek çözümü alternatif bir defansif ön liberoyu oyuna sokarak takımın direncini yükseltmek olabilir. Emre ve Selçuk iyileşip ilk on birde yer aldığında sonradan oyuna Gökay’ın girmesi bu soruna bir çözüm getirebilir. Ne olursa olsun son 7 lig maçında sadece 1 gol atabilen Bucaspor’un Kadıköy de 2 gol atması bir hayli düşündürücü.

Son olarak Alex’e ayrı bir sayfa açmak lazım. Fenerbahçe’ye geldiğinden beri en istekli ve verimli sezonunu geçiren Alex’in 3000. golü atması bütün taraftarları çok sevindirdi. Alex’in bu performansında katkısı olan Aykut hocayı da tebrik etmek lazım. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynadığı senelerde Niang gibi bir forvet oyuncusuyla beraber oynayabilse Fenerbahçe çok rahat finale kadar yükselebilirdi. 75. dakikada Semih’in Alex’in yerine oyuna gimresi ne kadar etkili bir yardımcı forvet olduğunu gösterdi. 15 dakika oyunda kalmasına rağmen bir asist ve bir gol ile maçı bitiren “genç” Semih, Alex’in yokluğunda ilk on birin vazgeçilmezlerinden olucağını kanıtlamış oldu. Avrupa’nın büyük takımlarında dahi onun kadar iyi verkaç yapabilen bir forvet oyuncusu yoktur. İkinci yarıda atılan 2 golde Dia – Niang organizasyonu unutmamak lazım. Bu ikili aynı anda oyundayken Fenerbahçe her zaman gol atabiliyor. Aralarına Stoch’un da dahil olduğu bir Fenerbahçe forveti her zaman yediğinden daha fazla atacaktır.

Öne Çıkanlar: Bekir, Gökhan, Alex, Niang, Dia, Semih, Gökay

1 yorum:

by yigit dedi ki...

hocam sayende maçı seyretmeme gerek kalmadı,yeni tanıştık ama futbol görüşünde aynı doğrultuda olmakla birlikte benim gibi futbolu takım tutmakla değil sadece futbol oldugu için severek olayı inceliyosun bu yüzdende ayrıca teşekkür ederim.